İSTANBUL İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

1915 Bir Hilal Uğruna (20.04.2016)

“1915 Bir Hilal Uğruna” gösterisi, Çanakkale şehitlerimizi anmak ve Çanakkale ruhunu milletimize anımsatarak yaşatmak amacıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüzce hayata geçirildi.

Gösteride yer alan; Devlet Halk Dansları Topluluk Müdürlüğü, Devlet Halk Dansları Gençlik Ve Çocuk Topluluğu, Devlet Opera Ve Balesi Genel Müdürlüğü, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Grubu, Senegalli Oyuncular, Dans Türkiye Topluluğu değerli katkılarıyla bu muhteşem gösterinin hayata geçirilmesine destek oluyor.

Proje kapsamında dört Büyükşehrimizde gösterinin sahnelenmesi planlanmış olup, ilk gösterimi 18 Mart 2016 tarihinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Ankara'da, 19 Nisan 2016 tarihinde de İzmir'de sahnelendi.

Osman Gazi'nin rüyası ile başlayan gösteride, İstanbul'un fethi, Çanakkale Zaferi ve Çanakkale'de hangi değerlerimizi koruduğumuz güçlü görsel efektler ve tiyatral unsurlarla anlatılıyor. Seyit Onbaşı’nın sırtladığı top mermisi ile batırdığı geminin tiyatral bir sunumla sahneye yansıtıldığı özel gösterime Arif Nihat Asya’nın ‘Dua’ şiiri milli birlik ve beraberliği yüreklerinde hisseden seyircilere duygulu anlar yaşatıyor. Çanakkale’de kendi cenaze namazlarını kılan şehitler ve dev Türk bayrağının altında nöbet tutan askerler gösteride Arif Nihat Asya’nın ‘Dua’ şiiri eşliğinde sahneye yansıtılıyor.

Önceki gösterimlerinde seyirciler tarafından büyük beğeniyle izlenen bu özel gösteri 25 Nisanda İstanbul'da sahne alıyor…

Harbiye’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi’nde saat: 20.00 de gerçekleşecek gösteri tüm halkımızın katılımına açık ve ücretsiz olarak sergilenecek…

Genel Sanat Yönetmeni Sayın Yıldız Çankaya Sargın’dan oyunun anlatımı:

Oyunumuz Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan, Ulubatlı Hasan’ın Türk Bayrağını İstanbul surlarına saplamasıyla, sonrasında 700 yıllık hırsın ve intikamın dev bir donanma ile Çanakkale boğazına dayanmasıyla devam eder.

Önce ihtişamlı günlerinin ve geniş topraklarının anlatıldığı Osmanlı İmparatorluğunu, sonra da tarih içerisinde bütün zorluklara rağmen Türk Milletinin nasıl direndiğini göreceğiz. Düğünde gelinini öpmeden cepheye koşan damat Mehmet’i çocuk yaşta şehit olan Adil’in vatan uğruna kapanan gözlerinde koskoca tarihimizi izleyeceğiz.

Anzakları göreceğiz, binlerce kilometre öteden toplanıp piyonlar gibi savaşa sürülmelerine tanık olacağız, Anadolu’ya ramak kala Mısır da eğitimlerini, askeri hazırlıklarını, geleneksel danslarını izleyeceğiz.

Neden bu savaşa katıldıklarını bilmeyen gencecik Anzak askerlerinin Türklerin insanlıkları ile tanışmalarına, pişmanlıklarına, burada ölümün muhakkak olduğunu gördüklerini izleyeceğiz.

Kendi ağızlarından yazılmış mektupları duyacağız bizi bize anlattıklarına tanık olacağız.

Savaş ilanını duyan ve Avusturalya’da yaşayan iki Türk’ü, Menteşoğlu Abdullah ile Tarakçıoğlu Mehmet’i onlarla birlikte yaşayacağız. İlk Çanakkale şehitlerimizin binlerce kilometre ötede bambaşka bir kıtada yaptıkları kahramanlıklara tanık olacağız.

Dev donanma Akdeniz’in sularını yararken Anadolu’nun herhangi bir köyünde savaşlardan yorgun düşmüş, cepheden cepheye binlerce evladını toprağa vermiş bir milletin tek umudu, gencecik evlatlarının düğünü vardır; Adil ve annesi ağabeyi Mehmet’e düğün yapmaktadır.

Seferberlik ilanı bıçak gibi keser hayatı. Acıklı bir vedalaşma başlar Anadolu’da.

Anadolu yine tek vücut olmuştur. Akın akın insan akmaktadır. Çanakkale’ye; bölgeler oyunlarıyla anlatılır.

18 Mart… Tam da şafak sökmek üzereyken ıslık çalarak ilk top mermisi düşer Türk tabyalarına, deniz dalgadan çok dev savaş gemileri ile doludur.

Karanlıkta mayın döşeyen kahraman istim botumuz Nusrat’ı göreceğiz. Çanakkale Boğaz’ında Ay’ın şavkının vurduğu ışıl ışıl bir denizin günün ilk ışıkları ile birlikte düşmana nasıl ölüm saçtığını göreceğiz.

Türk askerlerinin mermisi bitince tek bir emirle düşmanla boğaz boğaza savaşmasını nefesimizi tutup izleyeceğiz.

            “ açıldı gökyüzü seyre daldı melekler

  Uçarcasına gitti Mehmetler,

  Yemin ettiler Allah’a

  Mahşerde olacaktı düğün 

Mehmetlerimizin ateşkeslerde insan ayırmadığını, olmayan aşını paylaştığını, biraz önce kendisini öldürmeye çalışan düşman yaralısıyla aynı tastan su içtiğini ölülerin beraber gömüldüğüne dil, din ırk ayrımı yapmadığına şahit olacağız.

Bambaşka diyarlardan kandırılıp Türklere karşı bu savaşa getirilen Senegalli askerlerin nasıl taraf değiştirdiğini belki ilk defa duyacaksınız.

Durmuyor düşman geliyor, yeniden seferberlik.. “on beşliler” cepheye ölüme yürür. Ağlayan analar arkada kıvranır, savaş, alevler, ölüm ve toprak kıpkırmızıdır. Analar ağıt yakıp yavrularının üstüne kefenler örterler. Düşman son kez saldırır tüm gücüyle.

Ancak; Türk askerinin, “ana kuzularının aslana dönüştüğü yerdir Çanakkale”

“Geldikleri gibi giderler”

Bir milletin yeniden dirilişinin adıdır Çanakkale…

Bir tarihin, bir gerçeğin, ayağa kalkmanın 76 dakika da anlatımıdır “1915 Bir Hilal Uğruna”.

 “Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor.

  Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor.”

  • 20.04.2016-1.png
  • 20.04.2016-2.png
  • 20.04.2016-3.jpg